14 Haziran 2014 Cumartesi

Mutsuzluğumu yeterince hak etmek için geri döndüm ve kilometrelerce yürüdüm...

Mutsuzluğumu hak etmek için geri döndüm ve kilometrelerce yürüdüm...Demiş şair Cemal Süreyya...Hepimizin başına gelmiştir ya hani az çok. Ucundan kıyısından da olsa böyle düşünmüşüzdür belki. Kimi zaman iyi niyetimizin kurbanı olmuşuzdur fazlaca, kimi zaman iç sesimizle içimizdeki o sonsuz yola bakıp geride bıraktıklarımız ya da bırakmaya çabaladıklarımız üzerinde tartışmışızdır, kimi zaman da geride bırakamadıklarımızı ucundan tutup gün yüzüne çıkarmışızdır. Geride bırakılamayacak hiçbir şey yoktur aslında bakıldığında, her şey az çok unutulur zamanın karanlığında. Ama  mutlaka hafızamızın bir köşesinde yer edinmiştir bazı şeyler; mutsuzluklarımız, hayal kırıklıklarımız. Üstelik geçmişi sürekli anmaya meraklıysak, anıları beraberimizde yaşatıyorsak işte o zaman üzüntü de karamsarlık da beraberinde gelmiş oluyor.

İnsanoğlu mutsuzluğu hiç bir zaman hak etmediğini düşünen ve mutsuz olması durumunda bunu başka şeylere bağlayan bir varlık. Elbette ki hepimiz her türlü mutluluğu tatmak istiyoruz, yine insanoğlu doğası gereği buna aç ve muhtaç. Ancak bu dünya zıtlıkların dünyası. Nasıl ki mutluluk varsa ve her insan bunu yaşayabiliyorsa, yaşadığımız mutsuzluklarda oldukça olağan olmalı. Bu bizim bakış açımızla şekilleniyor aslında. Yapacağımız şey her ne kadar mutsuz olursak olalım, dünyada bizi daha mutsuz edebilecek şeyler olduğunu hatırlayabilmemiz ve içinde bulunduğumuz durum ne denli kötü olursa olsun buna olan inancımızı kaybetmememiz. Unutmayalım ki hiçbir şey bizden, sağlığımızdan ve sevdiklerimizden daha değerli değil..
      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder